Yıl sonu yaklaştıkça 2022’nin nasıl geçtiğini içten içe sorgular oldum.
Bu yıl için milletimizin belini büken ilk sorun ekonomik darboğazdı.
Enflasyon rakamları Avrupa’nın zirvesine oturdu.
Türkiye’de ekonomik darboğaz aslında koronavirüs illetinin görüldüğü 2020 yılının Mart ayında itibaren etkisini iyice göstermeye başladı.
***
Ondan öncesi iyi miydi peki?
Yine değildi ama hiç olmazsa milletimiz enflasyonun altında ezilmiyordu.
Gelgelelim koronavirüsün başlaması ile birlikte Türkiye’de çarklar dönmez oldu.
Hal böyle olunca üretim yavaşladı.
Üretimin yanında hizmet sektörü de işlemez oldu.
Sağlığımız, ekonomik durumumuzun önüne geçti.
Ekonomik darboğazın temel sebebi çarkların işleyemez olmasıydı.
Çarkların dönmemesi ve bunun milletimizin üzerindeki etkisini enflasyonun yüksek olmasından anlayabiliriz.
***
Tüketici enflasyonu son 4 yılda yıllara göre; 2019’da 11.84, 2020’de 14.6, 2021’de 36.8, 2022 yılı Kasım ayında ise TÜFE yüzde 2.88 oranında artmıştır. Kasım ayındaki artışla birlikte yıllık enflasyon yüzde 84.39 düzeyinde gerçekleşti.
Yukarıda paylaştığım bilgilere baktığımız zaman enflasyon rakamlarının 2022 dahil son 4 yılda kademeli olarak arttığını görüyoruz.
2020 ve 2021 yılları enflasyonun pik yaptığı yıllar… 2022 yılını ise hiç saymıyorum. Çünkü 2022 yılında Türkiye enflasyonda Avrupa ülkeleri arasında 1’inci oldu. Dünya sıralamasında ilk 10’un içerisinde yer alıyor.
***
Bu yıl ekonomik anlamda savaş verdiğimiz bir yıl oldu.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben gelecek yılın daha da olumsuz bir tabloya gebe olacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye yılbaşından itibaren seçim arefesine girmiş bir ülke olacak.
Bir ülkede seçim olması demek ekonomik anlamda her şeyin alt üst olması demektir.
Yabancı sermayeler seçim arefesinde olan bir ülkeye yatırım yapmayı asla düşünmez.
Güven endeksi seçim döneminde oldukça geriler. Mevcut hükümetin değişip değişmeyeceği netleşene kadar ekonomik anlamda daha sıkıntılar günler kapımızda…
Seçimler geçtikten sonra sonuç ne olursa olsun biraz daha rahatlamış olacağız ama bu süreç geçene kadar deveye hendek atlamamız gerekiyor.
***
Milletimiz biraz dişini sıksın…
Evet, alım gücümüz çok düştü.
Evet, enflasyon belimizi büktü.
Evet, paramız oldukça değer kaybetti.
Fakat Türk milleti asla ümidini kaybetmez ve bu zamana kadar da kaybetmemiştir.
Yaşanan kriz sadece Türkiye’de yaşanmıyor.
Evet, bu bizim için bit teselli değil biliyoruz. Ekonomik darboğaz en çok bizi etkiledi.
SON SÖZ
Halkımız buhran yaşıyor ama güzel günlerin yakın olduğunu düşünüyorum.
Türkiye en yakın tarihler olan 2001’de, 1994’te yaşadığı ekonomik krizleri nasıl atlattıysa bunu da atlatacaktır.
Umudunuzu asla kaybetmeyin.
