Yıllar önce Antalya’nın Zeytinköy semtinde uyuşturucu madde bağımlıları ile röpörtajlar yapmıştım. Bağımlılara uyuşturucuya nasıl bulaştıklarını sorduğumda birçok neden ortaya koymuşlardı. Ancak benim en çok dikkatimi çeken ise “yaşadığım üzüntüden kurtulmak için” diyenlerin ortaya attıkları gerekçe olmuştu.
***
Geçenlerde Antalya Bilim Üniversitesi’nden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Veysi Çeri ile Lider Haber TV’de depremin psikolojik etkileriyle ilgili bir programa katıldık. Depremin madde bağımlılığı riskini artırmasından endişe ettiğimi söyleyince Veysi Hoca da böyle bir riskin olduğunu anlattı.
Nitekim 11 ili vuran bu depremden milyonlarca kişi etkilendi. 100 binden fazla kişi yaralandı. Ölü sayısı 50 binlere yaklaştı. Bazı evlerden hiç kurtulan olmadı. Bazıları servetini tüm birikimlerini, geleceklerini, hayallerini kaybetti.
***
Bu kadar acı ve hüznün bir arada yaşandığı bir ortamda haliyle toplumun; özellikle de yakınlarını kaybedenlerin psikolojisi çok ciddi anlamda bozuldu. Bırakın deprem bölgesini tüm ülkenin ruh sağlığını derinden etkileyen bu durum karşısında birçoğumuz acılardan kurtulabilmek için ne yapacağını bilemez hale geldik. Yepyeni evlerin bile depremde yıkılması karşısında Antalya’da da çok sayıda kişi oturduğu binaların güvenliğinden endişe etmeye başladı.
***
Böyle bir ortamda; toplumun ruh sağlığını olumsuz etkileyen bu travmanın çabuk atlatılması için hem eğitici ve bilgilendirici programlar, etkinlikler düzenlenmeli, hem de uyuşturucu madde satıcılarına yönelik operasyonlara her zamankinden çok daha fazla ağırlık verilmelidir. Ama baronların kökünün kurutulabilmesi için her şeyden önce bu çarkın içindeki köstebekler, onları koruyup kollayanlar tespit edilip temizlenmelidir. Kimler kimlerle beraber, kimler kimlerle düşüp kalkıyor ona bakılmalıdır.
***
Öte yandan deprem nedeniyle fay hattındaki yerleşim bölgelerinin başka yerlere taşınmasına karar verildiği bir süreçte; Antalya’da ibretlik olaylar da yaşanıyor. Aldığım duyuma göre Konyaaltı’nda boğa çayındaki kapatılan kum ocaklarının olduğu bölgede birileri dere yataklarını parselleyip çevirmişler. Ecrimisil ödeyip sahiplendikleri ya da çöktükleri dere yatağına konteynerler, prefabrik evler yaptırmaya başlamışlar.
***
Bu bölge geçmişte CHP’li Mustafa Akaydın 2014 seçimlerini kaybedince Büyükşehir Belediyesi’nin evraklarının yakılmasıyla gündeme gelmişti. Taş ocaklarına giden yolla boğa çayı arasındaki bölge o günlerde bomboştu. Bugün tel çitlerle çevrilmiş. Peki kim bunlar?
***
Devletin dere yatağına çökenlerin arasında yargı mensuplarının ve avukatların olduğu da iddia ediliyor. Umarım Adalet bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere; Antalya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve de Konyaaltı Belediyesi gereğini yapar.
