Her ne kadar yapılan maaş artışlarıyla “çalışanları enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz” denilse de, insanlar beslenme ve barınma gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekiyor.

***

Bu durumdan önümüzdeki aylarda sezonu açacak olan turizm sektörü de olumsuz etkilenebilir. Çünkü Antalya’da turizm sektöründe çalışanların çoğu asgari ücretli.

***

Haliyle başta Antalya merkez olmak Kemer, Kaş, Alanya, Manavgat, Belek gibi turistik bölgelerde sektör çalışanlarının aylık kazançlarıyla kiralık ev, hatta gecekondu bile bulması imkansız hale geldi.

***

Sektörde çalışanlar “Ne kadar maaş alıyoruz ki bu kiraları ödeyelim. Bu kiralara bir önlem alınmazsa turizm işçisi, hizmet sektörü çalışanı kaçacak” diyorlar. Öte yandan Antalya’daki fiyat artışlarından savaştan kaçan Rusları, Ukraynalıları, Suriyelileri sorumlu tutuyoruz.

***

Faturayı hep birilerine çıkarmayı pek seviyoruz. Konut fiyatları artıyor; müteahhitleri hedef gösteriyoruz. Kiralar yükseliyor; ev sahiplerini fırsatçılıkla suçluyoruz. Marketlerde etiketler değişiyor. Onları suçluyoruz. Otomobil fiyatları yükseliyor. Bayileri ve galericileri stokçulukla itham ediyoruz

***

Patates-soğan fiyatları artıyor depoları basıyoruz. Denetim eksikliğinden yakınıyoruz. Sürekli olarak birilerini düşman belliyoruz. İç mihraklar, dış mihraklar, öcüler, böcüler, falan filan. Hiç kendimize; sorunun kaynağına bakmıyoruz. İşimize gelmiyor belki de.

***

Örneğin trafik cezaları başta olmak üzere birçok vergi ve harçlara yeni yıl ile birlikte yüzde 123 oranında zam yapıldı. Bu konuda kime ne diyeceğiz?

***

Yıllar önce iş gücü ucuz olduğu için Çin’de fason üretim yaptıran bir işadamı konferansta “Çinlilerin hayatı çalışmakla- uyumak arasında geçiyor. İşten çıkıp eve gidiyorlar.  Sabah olunca da işe gidiyorlar demişti. Hayatları bundan ibaret” demişti.

MİLLİ GELİR BEKLENTİSİ

Hayat pahalılığı arttıkça hep o iş adamının anlattığı Çin modeli gözümün önüne geliyor. Öte yandan bu yılın sonunda kişi başına düşen milli gelir 12 bin dolara çıkarılması hedefleniyormuş. Keşke olsa. Bekleyip göreceğiz