Ben değil, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, oy oranlarının yüzde 17 olduğunu söyledi.
Konu basın toplantısında parti sözcüsü Faik Öztırak’a sorulduğunda; Muharrem İnce’yi ne yalanladı, ne de doğruladı. Lafı dolandırıp durdu…
Hatta İnce’yi itibarsızlaştırmak için ‘’kendisi partimizin üyesidir’’ şeklinde bir cümle kurarak, İnce’nin herhangi bir CHP üyesinden farkının olmadığını ima etti.
Akabinde ise; “Keşke Muharrem bey bu konuyu TV karşında söylemeseydi de, partide bizimle konuşsaydı, zaten bu konu partimizin iç meselesidir” dedi.
Muharrem İnce ile sadece Kılıçdaroğlu atışmıyor. Parti sözcüleri, grup başkan vekilleri, il başkanları da atışıyor.
Şayet İnce Cumhurbaşkanı olsaydı olay bu kadarla da bitmeyecekti. Atışmalara Kılıçdaroğlu’nun dostları da katılacaktı.
Al sana kaos.
Al sana keşmekeşlik.
Al sana koalisyondan daha beter bir hükümet.
Gelelim yüzde 17’ye….
17’nin üstüne Kılıçdaroğu’nun dostlarından HDP yüzde 9, İYİ Parti %7, diğer küçük dostları da toplamda yüzde 2 alsa, eder yüzde 35… Hadi bonkör davranalım 10 punda biz verelim Millet İttifakının oyu en fazla yüzde 45…
Peki, Millet İttifakı bu tabloyu bilmiyor mu da erken seçim istiyor?
Biliyorlar dostlar, biliyorlar. Seçimi kazanamayacaklarını bal gibi biliyorlar.
Amaç farklı; Madem iktidar olamıyoruz, biz de hükümetin enerjisini seçime kanalize ederek; Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Azerbaycan, KKTC vb onlarca başarılı politikalarına ket vurup, yine başarı ile devam eden PKK ve FETÖ operasyonlarına takoz olabilir miyiz düşüncesindeler.
Şayet kazanacaklarına zerre-i miskal umutları olsa idi, Kemal Kılıçdaroğlu erken seçim talebi ile birlikte Cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan etmez miydi?
