Turgut Özal'ın ölümünü, dün gibi hatırlarım…
***
19 yaşındaydım. 17 Nisan 1993 yılı idi. Tarihin aklımda kalma sebebi ise; ÖSS sınavından bir gün önce olması. Benimle birlikte aynı sınava girecek olan liseden çok samimi olduğum sınıf arkadaşımla birlikte bilardo oynuyorduk.
***
O yıllarda Üniversiteye giriş sınavının birinci aşamasına; öğrenci seçme sınavı, kısaca da sınavın adının baş harfleri olan ÖSS sınavı deniliyordu. O yıllarda arkadaşım; "Biz babadan böyle gördük" hesabı sol görüşlüydü. Ben de koyu ülkücü.
***
Oyun oynarken bir ara arkadaşım lavaboya gitti. O esnada ismini şu an hatırlamadığım bir TV kanalında " Cumhurbaşkanı Turgut Özal" öldü diye alt yazı geçti.
***
Arkadaşım lavabodan gelince " Özal ölmüş'' dedim. Kendisi sol görüşlü olduğu için dalga geçtiğimi düşündü ve bana" hadi lan... Ölmez O. Ama ölüm haberini aldığımda söz sana yemek ısmarlayacağım" dedi.
***
Ve aynı alt yazı tekrar geçince arkadaşım yazıyı gördü ve duraksadı. Bana vaat ettiği yemek mi aklına gelip densizlik ettiğini mi düşündü, yoksa üzüldü mü de duraksadı bilmiyorum.
***
Aradan bir kaç yıl geçti. Ben polis oldum. O arkadaşım ise; öğretmen olmak için üniversite okuyordu. Ve 28 Şubat'ı yaşadık...
***
Samimi olduğumuz için o arkadaşım ile irtibatımız hiç kesilmedi. Halende ailecek görüşürüz...
***
Neyse döneyim konuya; 28 Şubat'ı yaşadığımız süreçte o arkadaşım ile yüz yüze yaptığımız bir sohbette " Özal'ın mekanı cennet olsun. Sağlığında kıymetini bilememişiz" diye hayıflandı.
***
Şu an da o arkadaşım Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı çok sever. Özal' ı, Erbakan'ı, Yazıcıoğlu'nu hayırla yâd eder. Şu an sayın Cumhurbaşkanımızın hastalığına sevinip, sosyal medyada helva dağıtan gözü dönmüş bir kitle var.
***
SAĞ İKEN KIYMET BİLİN
Elbette Erdoğan' da fâni bir kul. Vadesi gelince o da her fani gibi Hakka yürüyecek...
***
Şuan sosyal medyada helva dağıtanlara diyeceğim o ki; Erdoğan'ı da; Özal gibi, Erbakan gibi, Yazıcıoğlu gibi Ölünce mi seveceksiniz. Eğer aklınız başınıza o zaman gelecek ise nafile. Giden gelmiyor. O yüzden sağ iken kıymetini bilin derim.
***
SON SÖZ
Not: Kul hakkına girmemek için yazıyı öncelikle yazıda bahsi geçen dostumla paylaştım. "Böyle bir yazı yazdım, yayınlanmasına izin veriyor musun?" Dedim. Ve kendisi yazının yayınlanmasından mutlu olacağını beyan etti. Sağlık ve huzurla kalmanız duasıyla…
