19.05.2025 - 00:09
YAYINLANMA19 Mayıs 1919. Büyük Atatürk’ün Samsun’a çıkışının, şanlı millî mücadelemizin başlangıç tarihi… O gün, ülkemizde büyük bir yıkım var, felaket var, korku var, endişe var, yokluk var, kıtlık var. Bunların üstüne hepsinden önemlisi bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, vatanımızı kaybetme tehlikesi var.
***
Mahalli vatansever liderlerin yönlendirmesiyle Anadolu’da ve Rumeli’de kurulmaya başlayan müdafaa-i hukuk cemiyetleri olduğunu biliyoruz. Yurdumuzun emperyalist ülkelerce işgal edilmeye başlamasıyla ve özellikle İzmir’in işgaliyle birlikte mahalli yurtseverler liderliklerinde bu cemiyetlerin kurulması hız kazandı.
***
Gerçekten 1918 ülkemiz için karanlıklar yılıdır. İşgalin başlamasıyla yurdumuzun hemen her yanında emperyalist güçler insanımızı aşağılayıcı, değerlerimizi tahkir edici davranışlar içerisine girmişlerdi.
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini!”
***
Namık Kemal’in sözleri, yurdumuzun durumunu resmederken bir ışığa ihtiyacımız olduğunu da belirtiyordu. Yurdumuzun bu vahim durumdan kurtulması için Türk’ün özünde bulunan özgürlük ateşini yakacak biri elbette çıkacaktı. O kıvılcımı ateşleyecek güneş, 19 Mayıs’ta Samsun’dan doğacaktı. Kendi seçtiği arkadaşlarıyla birlikte özgürlük ateşini yakmak amacıyla Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, milletin makûs kaderini değiştirme amacında, azminde ve inancındaydı. Bu imanla Namık Kemal’e cevap veriyordu:
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!”
Bu ses, ordu yok, diyenlere, kurulur; para yok, diyenlere, bulunur; düşman çok, diyenlere yenilir, diyen azim, kararlılık ve inanç dolu gür sesti.
***
Samsun’dan Erzurum’a gelirken bütün askeri yetkileri elinden alınmış, işgal kuvvetlerinin dayatmasıyla kendisi hakkında tutuklama kararı çıkartılmıştı. Erzurum’da kendisini karşılayan Kâzım Karabekir Paşa, onun askeri dehasına, vatan sevgisine, milletine olan inancına kefildi. “Paşam hoş geldiniz, emrinizdeyiz!” karşılaması ile istiklal yolunda tüm gücüyle Mustafa Kemal’in yanında olduğunu bildiriyordu.
***
19 Mayıs 1919’da başlayan süreç, yurdumuzun emperyalistlerden temizlenmesi ile sonuçlanmış ve 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ile taçlanmıştı.
***
Bugün millî mücadelemizin ilk adımı olan 19 Mayıs 1919 tarihi üzerinden yüz altı yıl geçti. Bir insan ömrü için çok uzun sayılabilecek bu süre, devletler tarihi için çok kısadır. Ve bu kısa süre içinde ülkemiz bölgesinde ve dünyada “dostuna dost, düşmanına yaman” bir küresel güç noktasına gelmiştir. Millî mücadelemiz, mazlum milletler için bir umut kaynağı olmuştur. Suriye’nin özgürlüğe koşmasının ilhamı, millî mücadelemizdir; “Yurtta barış dünyada barış.” ilkesiyle hareket eden ülkemiz de tarihinden, millî karakterinden kaynaklanan yaklaşımla bu mazlum halkın özgürlüğüne destek vermiş ve vermeye devam etmektedir.
***
Bakınız Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ruslardan destek alan Ermeniler, Anadolu’nun doğusunda Türk demeden, Kürt demeden sırf Müslüman oldukları için katliamlar yapar. Amerika ve Batı, tarihin hiçbir döneminde yine Müslüman oldukları için Kürtleri arkalayan bir politika yürütmemiş aksine Kürtleri aşağılayan bir tutum içerisinde olmuşlardır. Garabete bakın ki elli küsur sene milletimizin başına musibet olan PKK denen eli kanlı terör örgütü, kendilerine de katliam yapanlardan medet ummuştur. Terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ın Ocak 1998’de Papa 2..Jean Paul’a yazdığı mektup ibret vericidir.
***
“Suriye’de bulunduğum sırada Suriye Ortodoks Kilisesi’nin Başpiskoposu Yohanna İbrahim Mar Gregorius ile birçok kez görüştüm. Türkiye’deki rejim sadece Kürtleri değil, Ermenileri, Süryanileri ve Rumları da imha etmiştir. Ben, Kürdistan topraklarında yaşayan Hristiyan azınlıkları da Türk vahşetinden korumak için savaşıyorum. Beni bu savaşta yalnız bırakmayacağınıza eminim.”
***
Bu mektuba verilen cevap elbette olumlu olmuş ve gelişmeler bu yönde seyretmiştir. Bugün ise aynı terörist başı PKK’nın kendisini feshetmesini, silahları teslim etmesini örgütünden istemektedir. Terörist başını ve PKK’yı bu çizgiye getiren ise Atatürk’ün 19 Mayıs’ı armağan ettiği gençliğin eseridir. Millî mücadelemizde şehit düşen, gazi olan bin yıllık Kürt-Türk kardeş dedelerin torunları bugün savunma sanayiinde ülkemizin gücüne güç katarak PKK belasının def olmasına zemin hazırlamıştır.
***
Komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğünü, tam istiklalini de sağlayacak olan bu gelişmeye umalım, dileyelim Filistin de Gazze de ulaşsın.
08.05.2025 - 00:11
29.04.2025 - 00:06
17.04.2025 - 09:00
07.04.2025 - 09:00
27.03.2025 - 09:00
17.03.2025 - 09:00
07.03.2025 - 09:00
28.02.2025 - 09:00
18.02.2025 - 09:00
08.02.2025 - 09:00
27.01.2025 - 09:00
18.01.2025 - 09:00
07.01.2025 - 09:00
27.12.2024 - 09:00
17.12.2024 - 09:00
07.12.2024 - 09:00
27.11.2024 - 09:00
17.11.2024 - 09:00
07.11.2024 - 09:00
27.10.2024 - 09:00
17.10.2024 - 09:00
07.10.2024 - 09:00
29.09.2024 - 09:00
17.09.2024 - 09:00
07.09.2024 - 09:00
27.08.2024 - 09:00
17.08.2024 - 09:00
07.08.2024 - 09:00
27.07.2024 - 09:00
17.07.2024 - 09:00
07.07.2024 - 09:00
27.06.2024 - 09:00
17.06.2024 - 09:00
07.06.2024 - 09:00
27.05.2024 - 09:00
17.05.2024 - 09:00
07.05.2024 - 09:00
27.04.2024 - 09:00
20.04.2024 - 09:00
07.04.2024 - 09:00
27.03.2024 - 09:00
17.03.2024 - 09:00
07.03.2024 - 09:00
27.02.2024 - 09:00
17.02.2024 - 09:00
07.02.2024 - 09:00
27.01.2024 - 09:00
17.01.2024 - 09:00
07.01.2024 - 09:00
27.12.2023 - 09:00
16.12.2023 - 09:00
06.12.2023 - 09:00
27.11.2023 - 09:00
16.11.2023 - 09:00
10.11.2023 - 09:00
27.10.2023 - 09:00
17.10.2023 - 09:00
07.10.2023 - 09:00
27.09.2023 - 09:00
17.09.2023 - 09:00
07.09.2023 - 09:00
27.08.2023 - 09:00
16.08.2023 - 09:00
07.08.2023 - 09:00
26.07.2023 - 09:00
17.07.2023 - 09:00
07.07.2023 - 09:00
27.06.2023 - 09:00
17.06.2023 - 09:00
08.06.2023 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir