x


x
x
HABİS UR: İSRAİL

Kanser, bölünme kontrolünü yitiren hücrelerin aralıksız şekilde çoğalmasıyla oluşan bir hastalıktır. Hücre DNA’sında meydana gelen mutasyon ve hasar sonucunda bölünme hızı anormal şekilde artar ve belli doku hücreleri hızlı şekilde çoğalır. Gelişigüzel büyüyen bu hücreler, kitleler hâlinde bir araya gelerek tümör dokularını oluşturur. Sağlıklı doku hücrelerini sıkıştıran, bu dokuların içerisine doğru büyüme gösteren ya da dokuyu tahrip eden tümörler kötü huylu olarak adlandırılır ve genellikle lenfler ya da kan dolaşımı aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine yayılım (metastaz) yapar. 
***
Yukarıdaki bilimsel paragrafı, şimdi İsrail üzerinden okuyalım. Özne kanser, yani İsrail. İnsanlığın son yüz yılı, bu habis urun nasıl bir yayılmacı politikayla insanlığa zehir saçtığını gösteriyor. 
1890’lı yıllar, Siyonistlerin Filistin’de bir devlet kurma fikirlerinin filizlendiği; Peşte, Macaristan Krallığındaki bir Yahudi gettosunda doğan Theodor Herzl adlı Siyonist bir gazetecinin Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurma düşüncesinin eyleme dönüştürülmek için girişimlerde bulunduğu yıllardır. Yani kanserin, insanlık bedeninde bir hücrede oluşma düşüncesi.
Osmanlı Rus savaşlarının ağır tahribatından, Avrupa devletlerinin borç batağına sürüklemesinden dolayı Osmanlı maddi anlamda büyük sıkıntılar yaşamakta. Bu durumu fırsata çevirmek isteyen Theodor Herzl, Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurulması amacıyla Sultan 2. Abdulhamit’i ikna etmek için türlü politik girişimlerde bulunur. 
***
Filistin’de Yahudiler için yurt kurabilecek çok az bir toprak karşılığında teklif edilen, Osmanlı’nın 20 milyon sterlin olarak tahmin ettikleri tüm borçlarının Avrupalı zengin Yahudilerce karşılanmasıdır. Bu teklife Sultan 2. Abdulhamit’in cevabı Herzl için tam bir hayal kırıklığıdır: “Ben bir karış dahi toprak satamam zira o bana ait değil, halkıma aittir. Onlar, bu imparatorluğu kurup kanlarıyla mahsuldar kıldılar. Onu, bizden koparılmadan önce üzerini kanımızla bir kere daha kaplamayı biliriz.”
***
2. Abdulhamit’in kanserin bünyeye girmesinin ne büyük bir insanlık felaketine yol açacağının o günlerde bilincinde olduğu, şimdilerde çok daha iyi anlaşılacaktı. Theodor Herzl, Yahudi devletinin kurulmasından vaz geçmeyecek ancak bu amacın gerçekleşmesi için 2. Abdulhamit’in tahttan indirilmesi yolunda devletin içindeki hainlerle birlikte türlü entrikalara başvuracaktı.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın Filistin’i İngilizlere kaybetmesiyle Siyonistlerin hayalleri yeşermeye başlamış ve İngilizlerin himayesinde Filistin topraklarına göç yoluyla gelen Yahudiler bu topraklarda kanser hücrelerinin oluşmasına sebebiyet vermişlerdi. Göç edenlerin büyük çoğunluğunu Hitler zulmünden kaçabilen Yahudiler oluşturuyordu. 
***
İngilizlerin bu topraklardan çekilmesiyle birlikte artık bir ur hâline gelen Siyonizm, 1948 Mayıs’ında İsrail devletini resmen ilan etmişti. O günün haritasındaki İsrail ile günümüz İsrail’ini karşılaştırdığımızda kanser hücrelerinin toparlanarak nasıl bir tümör hâline geldiği ibretle görülür. Bugün İsrail’in koşulsuz destekçisi Amerika, İsrail devletinin kurulduğunun ilan edildiği 14 Mayıs 1848’te aynı gün İsrail devletini tanıdığını dünya kamuoyuna açıklamıştı.
***
Kanser hücresinin nasıl bir habis ur hâline geldiği, bünyede nasıl metastaz yaptığı, hangi organların yardımcı olduğu artık gözler önündedir. Fransızları ve Almanları da yanına alan bu hastalıklı güç,  destekçileri dâhil insanlığın topyekûn düşmanıdır. Bütün bedeni sarmalayarak insanlığı bir kıyamet savaşına doğru sürüklemekte ve bunu sakat inançlarına göre yaptıklarını açıkça söylemekte de sakınca görmemektedir.

SON SÖZ

Bu amacın farkında olan ülkelerin yöneticileri var ki onlar aklıselim ve insanlığın vicdanına kefildir. Destekçileri dâhil bu amacın farkında olmayan ülkelerin yöneticileri var ki onlar zalim ve gafildir. 


 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (0 Yorum)
Yorum Sıralaması:

Diğer Yazıları

SANA ŞU KADARA OLUR

08.05.2025 - 00:11


KUYUDAKİ TAŞLAR

27.03.2025 - 09:00


ŞEHİT VE VATAN

17.03.2025 - 09:00


EĞİTİM HERKESİN DERDİ

28.02.2025 - 09:00


OLANLAR UMULANLAR

18.02.2025 - 09:00


KADIRGALI TRUMP

08.02.2025 - 09:00


SON SAYFAYI AÇMADAN

27.12.2024 - 09:00


NECATİ BEY

17.12.2024 - 09:00


MEB’E AÇIK MEKTUP

07.12.2024 - 09:00


YABANCI OKULLAR SORUNU

27.11.2024 - 09:00


İSTİKBAL GÖKLERDEDİR

17.11.2024 - 09:00


SİYONİZMİN PKK PLANI

27.10.2024 - 09:00


İRFAN VE ÖLÇÜ

07.10.2024 - 09:00


Zer-dûz palan vursan

29.09.2024 - 09:00


EYLÜL

07.09.2024 - 09:00


Kuvayımilliye ve Hamas

07.08.2024 - 09:00


ADAP VE EDEP

27.07.2024 - 09:00


KENDİNİ BİLMEK

17.07.2024 - 09:00


OKUMAKTAN MURAT NE?

27.06.2024 - 09:00


NASIL OKUMALI?

17.06.2024 - 09:00


OKUMA TÜRLERİ

07.06.2024 - 09:00


DOĞRU OKUMA

27.05.2024 - 09:00


ZORU KOLAY KILMAK

07.05.2024 - 09:00


KİTAP DÜNYASINA MERHABA

27.04.2024 - 09:00


BAYRAMA İKİ ADIM KALA

07.04.2024 - 09:00


CEMAAT VE CEMİYET

17.02.2024 - 09:00


İŞLER ZIVANADAN ÇIKINCA

27.01.2024 - 09:00


GENELLEMELER

17.01.2024 - 09:00


AKİF’İ ANARKEN

27.12.2023 - 09:00


SÖZÜN DOĞRUSU...

16.12.2023 - 09:00


BİZİM DERDİMİZ OLMALI

06.12.2023 - 09:00


CENAZE YEMEĞİ

07.10.2023 - 09:00


DERİN İZ: ZULÜM

07.08.2023 - 09:00


KELİMELERİN GÜCÜ...

17.06.2023 - 09:00


ÖFKE ÜZERİNE

08.06.2023 - 09:00


liderhaber.com.tr liderbursa.com Güncel Ekonomi Sağlık RESMİ İLANLAR E GAZETE Politika Eğitim
Anasayfa Kategoriler
ÜYE VE KÖŞE YAZARI GİRİŞİ
GİRİŞ BAŞARILI YÖNLENDİRİLİYOR
GİRİŞ BAŞARISIZ !