Cümleleri ile ‘AMAN HA BİNDİĞİMİZ DALI KESMEYELİM!’ başlığı altında 4 Temmuz’da buradan yaşanan fahiş fiyat şikayetleri ile ortaya çıkan olumsuzluklara dikkat çekmiştim.

Şunun şurasında 13 günlük bir süre geçti. Bu kez provokasyon kokan bir olay gündeme geldi. Sözde Antalya’ya tatile gelen bir Rus turist kadın gördüğü manzara karşısında şok yaşamış.

Cep telefonunun kamerası ile çektiği görüntüleri sosyal medyada paylaşınca olay olmuş. Aman Allah’ın bilen bilmeyen herkes ZARGANA balığı gibi konunun üzerine atlamış.

Rus kadının paylaşımında, “Ben Türkiye'deyim. Belki de ben bir şeyleri anlayamıyorum ama öylesine dolaşırken böylesine güzel mimarisi olan bir yere denk geldim. Çok güzel bir yer ama şoktayım. İçeriye girince oranın bar olduğunu anladım” ifadeleri yer aldı.

Birçok sosyal medya hesabından Rus turistin kaldığı otelin İslami yapılardan esinlenerek inşa edildiği, bazı bölümlerinin bar ve restoran olarak kullanılmasının tepki çektiği yönünde paylaşımlar yapıldı.

“Sözde Rus turist” tam da birilerinin istediği gibi yaptı ve provokasyon bana göre hedefine ulaştı. “Sözde Rus turist” diyorum çünkü o kadının turist değil özellikle otele bu görev için gönderildiğini tahmin ediyorum. Bana gelen bilgilerde bu yönde.

Bu tür olaylar tur operatörleri ile rakip ülkelerin zaman zaman uyguladıkları taktik. Sanırım bu taktik bu kez hedefine ulaşmış görünüyor. Nedeni ise Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının ‘Mal bulmuş mağribi’ gibi olayın üzerine atlamaları ve eleştiri oklarını yöneltmeleri.

Gelin tarih tarih, satır satır bu olayın yaşandığı ‘Sözde Rus turistin’ dilini duyup beynini döndürdüğünü iddia ettiği İslami motiflerle bezenmiş otelin hikayesine bakalım.

Lara-Kundu sahil bandında neredeyse o bölgenin ilk oteli Topkapı Palace Otel, 1999 yılında MNG Holding tarafından yaptırıldı. Türkiye’nin ilk tematik turistik tesisi burası.

Açılışı dönemin Başbakanı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz tarafından gerçekleştirilmişti. Hemen yanı başına da Kremlin Palace yapıldı. O da tematik.

Topkapı Palece Otel yapıldığında Topkapı Sarayı’ndan esinlenerek yapılmış ve oraya özgü mimari kullanılmıştı. Yani 24 yıldır Topkapı temasıyla hizmet veriliyor. Kremlin Palace’de Kremlin Sarayı’nın mini bir kopyası gibi.

Antalya’da Kundu, Belek ve Beldibi’nde birçok tematik otel yer almakta. Örneğin Titanic Mardan Palace ve Venezia Palace Deluxe Resort Hotel gibi. Daha onlarcası.

Bırakın Antalya’yı Türkiye’nin tematik otellerinin amiral gemisi oteller bunlar. Turizmin yüz akları. Her yıl yerli ve yabancı binlerce turiste hizmet veriyorlar.

Zamanında MNG Holding tarafından işletilen Topkapı Palace Otel bugünlerde bir süre önce el değiştirdi. Pegas Touristik satın aldı burayı. Swandor Group tarafından işletiliyor artık.

Swandor Group Türk firması amma merkezi Rusya’da. İşte asıl mesele burada. Rus tur operatörleri başta olmak üzere rakip ülkelerin işletmecileri pastadan pay alabilmek için Swandor Group’u yeme peşinde.

Buraya kadar yapılan provokasyonun ne için yapıldığını anlatabilmişimdir. Geleyim “Kale gibi korunuyor, kimse giremiyor” iddialarına. Burası öyle sıradan bir şehir oteli değil.

Şehir oteline kapıdan girer lobisinde oturur, çay-kahve içip gidebilirsiniz. Hatta randevunuzu bile lobisine verip istediğiniz kişi ile buralarda görüşüp aldığınız hizmetin karşılığını ödersiniz.

Lakin Antalya’daki bırakın temalı bir oteli, temasız ve 5 yıldızlı bir tesise kapıdan öyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz. Nedeni ise bu tesislerin hemen hemen hepsi ‘Her şey dahil’ sistemi ile hizmet veriyor.

Kapıdan içeriye girdiğiniz an ye-iç bedava. Hal böyle olunca girişte neredeyse GBT’nin bile çıkarılıyor. Haklılar. Bir diğer konuda konaklama için rezervasyonlar dolu meselesi.

Artık birçok tesis ‘Kapıdan satış’ yapmıyor. Genelde internet üzerinden ya bir seyahat acentasından ya da tatil satışı yapan sitelerden tatil rezervasyonu yaptırılabiliyor. Öyle “Çat kapı ben tatile geldim” devri kapandı.

Şimdi başa dönersek.  Yapılanın bir provokasyon olduğunu anlayalım. Tesisin 24 yıldır aynı şekilde hizmet verdiğini bilelim. Ne tesis yeni ne de verilen hizmet. Fakat aslolan Antalya ve Türkiye’nin bu yıl turizm sezonundan beklentisi, milyar doları geçmesi.

Ortada böyle bir beklenti varken, beklentinin ve hedefinin tutturulacağı ortaya çıkmışken biz kendi ayağımıza sıkmayalım, bindiğimiz dalı kesmeyelim derken elin Rus’una silahı verip kendi ayağımıza sıktırıyoruz.

İşte sosyal medyada yaşanan bir dezenformasyonu tane tane anlatmaya çalıştım. Adına ne derseniz deyin aman bindiğimiz dalı kesmeyelim, ayağımıza sıkmayalım-sıktırmayalım.