Ben bu şehre 1993 yılında geldiğimde ilk tanıştığım isimlerden yani biriydi HASAN SUBAŞI. O dönem Antalya Belediye Başkanlığı görevindeydi. Halktan büyük TEVECCÜH görüyordu.

Antalyalı ileri gelen bir ailenin evladı, hukuk fakültesini bitirmiş AVUKATLIK etiketi var. 1989 yılında Antalya Belediye Başkanı seçilmiş. 1994 yılında Büyükşehir’in İLK BAŞKANI seçildi.

İlklerin adamı oldu. 1999 yılına dünyanın gözbebeği Antalya’nın ve Antalyalıların ‘HASAN ABİ’si olarak göreve devam etti. Aslında bu saatten sonrada ÖYLE KALMALIYDI.

Siyaset insanın KANINA GİRDİMİ rahat bırakmıyor. 2004’te DYP’den Milletvekili Adayı oldu seçilemedi. 2018’de ise İYİ Parti’den vekil seçilip o çok istediği TBMM’ye girdi.

Bugün 73 yaşında, torun torba sahibi ANTALYASPOR ile de özdeşleşmiş bir siyasetçi. Aslında genel siyaseti tercih etmese sanırım hala HASAN ABİ olarak kalacaktı gönüllerde.

Ben hayatımda hep İŞİ ZİRVEDE BIRAKMA taraftarı olan biriyim. Fakat o her babayiğidin harcı değildir. Çok zor bir karardır bir işi ZİRVEDE BIRAKABİLMEK.

Yıllarca emek verirsin, dişinle tırnağınla bir yerlere gelirsin, her zorluğa göğüs gerip bir bir aşar ZİRVEYE çıkarsın. ZİRVEDE BIRAKMAK kabullenmesi zor bir karardır.

ZİRVEDE BIRAKABİLMEK takdire şayan bir davranıştır. Saygınlığın bir ÖMÜR BAKİ kalır. Her daim BAŞARI ile adından söz ettirirsin. Bunu çok az insan başarabilmiştir.

Fakat biz öyle DOYUMSUSUZ Kİ bir türlü ZİRVEDE BIRAKMAYA yanaşmayız. Limitleri sonuna kadar zorlarız. Hep öyle olacak zannederiz ama zamanla GÖZDEN düşeriz.

Yaşamın her alanında görev yapanlara, memlekete bir şeyler kazandıranlara ZİRVEDE BIRAKMAK nasip olmaz. Çünkü kabullenmesi çok zor bir iştir ZİRVEDE BIRAKMAK!

Yaşamda bir İZ BIRAKABİLMEK için, ZİRVEDE BIRAKMAK gerekir. NEFİS yapıp kaderine boyun eğmek gibi düşünürsün ama toplumun nazarında efsane olursun.

İşte HASAN SUBAŞI bana göre bu şehirde Belediye Başkanlığı’nda bir çok isim gibi EFSANEYDİ taaki milletvekilliği sevdasına tutulana kadar. Keşke EFSANE kalsaydı.

Hani dedim ya “ZİRVDE BIRAKABİLMEK zordur ama çok önemlidir” diye. Keşke zamanında ZİRVEDE BIRAKABİLSEYDİ de ender EFSANE isimlerden biri olsaydı.

Öyle ADAY GÖSTERİLMEYECEĞİNİ anlayınca “SİYASETİ BIRAKTIM” demek insanı efsane yapmıyor. Aksine KAZANIMLARIDA kaybettiriyor.

MARTININ PENÇESİ!

Sosyal medyada ‘@Antalya_Martisi’ isimli bir hesap var. Genelde İYİ Parti Antalya Teşkilatını yakından takip ediyor. Neredeyse GÖLGE KABİNE gibi çalışıyor.

Bende bile İYİ Parti’deki birçok gelişmeyi bu hesaptan takip ediyorum. Mübarek PENÇESİNE takılan kurtulamıyor. Ne VAR ne YOK hepsini CESURCA yazıyorlar.

Belki PARTİNİN İÇİNDEN birilerine ait bu hesap. Benim için KİM olduğu önemli değil, yazdıklarının DOĞRULUĞU önemli. Yanlış yapanları YERDEN YERE vuruyorlar.

Haksızlar mı? Yerden göğe kadar haklılar. Nasıl yani diyenleriniz olabilir. Ben size bir örnek vereyim, doğru olup olmadığına AT GÖZLÜĞÜ takmadan karar verin. 

Martının PENÇESİNE bu kez bir iftar sofrası takılmış. İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve Antalya Milletvekili Aday Adayı MUSA ERTUGAN’ın iftarı. Bir KUŞ SÜTÜ eksik!

İYİ Parti Antalya İl Başkanı VAHDET AFŞİN KARACAN ve o malum İFTARA. Konyaaltı İlçe Teşkilatı gibi yerlerden yoğun katılım göstermiş. Boy boy fotoğraflar sosyal medyada. 

ANTALYA MARTISI bu iftar görüntüsüne, ”Depremde binlerce kişi donarken, çadırlarda aç çocuklar ayakkabısız gezerken siz İYİ yiyin beyler, kahkahalar atarak sosyal medya pozlar vererek Yiyin. Daha ölen binlerce kişinin kırkı çıkmadan iftar adı altında şov yap bakalım ilk beşte bile olmayacaksın” diye yorum yapmış.

Evet sizce ANTALYA MARTISI haklı mı haksız mı? Karar sizin.

YENİ BİR GÖREV

Meslek hayatımın 43 yılındayım. Yaptığım tek iş GAZETECİLİK. Daha doğrusu MUHABİRLİK. Zaman zaman yöneticilik yaptığım da olmuştur.

Mektepli değil ALAYLI bir GAZETECİYİM. Çok meşakkatli yollardan geçtim, ZİRVEYİDE gördüğüm olduğu DİBE vurduğum zamanlarda. Ama YILMADIM.

Çünkü kendimi hep GÖREV ADAMI olarak gördüm, işten KAÇMADIM, verilen GÖREVLERİ layığı ile yerine getirmeye çalıştım, GETİRDİĞİME de inanıyorum.

Tırnaklarımla kazarak geldim. Yerelden başlayıp Güneş, Milliyet, Hürriyet. DHA ve Sabah gibi kurumlarda görev yaptım. Hep iyi bir GAZETECİ olarak anılmayı istedim

Emeklilik hayatı yaşarken “HER ŞEY ASLINA RÜCU EDER” mantığı ile yıllar sonra tekrar LİDER Gazeteye BAŞYAZAR olarak döndüm. Başladığım noktadaydım SEVEREK.

Çok sevip saygı duyduğum ENDER ALKOÇLAR’IN isteği üzerine zor dönemde ZOR bir görevi kabul ettim. Biraz da gençlere doğru yolu gösterip LİDERLİK yapmak için. 

Lider Haber TV, Lider Gazete Antalya, Lider Gazete Bursa, liderhaber.com.tr ve web sitelerimizin yani LİDER MEDYA’nın HABER KOORDİNATÖRLÜĞÜ görevini üstlendim. 

Tek hedefimiz; DOĞRU habercilikte LİDER olmak. Umarım Allah beni ve EKİBİMİZİ mahcup etmez. Haydi bakalım o zaman; VİRA BİSMİLLAH.