Yazıma başlarken HÜLYA AVŞAR’ın bir dönem dillere destan olan “Bu gece uzun olacak besbelli biliyorum” şarkısının sözü aklıma geldi. Ardından da bizim ZAVADANAK!

ANTALYA’nın son dönem en önemli konusu haline gelen ve gündemin tepesine ZAVADANAK oturan SİVRİSİNEK konusu. Havalar sıcaklığını hissettirirken onlarda varlıklarını hissettirdi.

Hayatımızın her döneminde var olan ancak bu kez 7 SÜLALESİ ile saldırıya geçen SİVRİSİNEKLER, öyle bir hale gelmiş ki yağışlarla birlikte azmışlar vallahi.

Dün herkesin mustarip olduğu konuyla ilgili Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. HÜSEYİN ÇETİN’den “BU YAZ ZOR GEÇECEK” türünden bir açıklama geldi.

Çetin, yaz yağışlarının ‘OCHLEROTATUS’ adı verilen sivrisinek türünü kontrolden çıkardığını belirterek KORKULARIMIZI artırdı. Nedeni ise kışın sıcak yazın yağışlı geçmesiymiş.

Hal böyle olunca da ZAVADANAK gündem olan adı batasıcalar ilaçlamayla baskı altında tutulurken ZAVADANAK yuvalarından fırlayıp YENİ üreme alanları oluşturmuşlar.

PROF. ÇETİN’in anlattıklarına göre, ‘Ochlerotatus’ türü aslında Antalya’da ENDER görülen bir türmüş. Fakat son yağışlar ile iş ZIVANADAN çıkmış anlaşılan.

Yalnız, sıcaklığın artması ve yağışların durması halinde bu berbat durumun 7-10 gün içerisinde düzeleceği öngörülüyor. Tabi süre uzarsa BU YAZ UZUN OLACAK.

Uzmanlar bu işten kurtulmak için topyekun savaş ilan edilmesini istiyor. Örneğin, “Evlerdeki SU KAPLARI ve KOVALARI kontrol edin” deniyor. Aman bu uyarıya dikkat edin KABI KACAĞI kontrol edin.

Balkondaki kovalar, çatı saçaklarında su birikintilerinin oluşumun ENGELLEYİN. Çünkü bu meret DURGUN SUYU seviyor. Bu önlemin yanında belediye ekiplerine de İLAÇLAMA görevi düşüyor.

Aksi halde ne yaparsak yapalım bu işle BAŞ EDEMEYECEK gibiyiz. Nedeni ise SİVRİNİSEKLERİN yeni türünün ZAVADANAK hayatımıza girip bizimle HALVET olması.

BEKLENEN BİR KARAR

SİYASET acayip bir mecra. Buğday öğütür gibi insan öğütür. Bunca yıllık meslek hayatımda nice insanların böyle HARCANIP un ufak edilip, hatta limon gibi sıkılarak bir kenara ATILDIĞINA tanıklık ettim.

İşte bu nedenle siyaseti oldum olası SEVMEM. Aşağıdaki satırlarda yazacağım konuda tıpkı yukarı ki satırda yazdıklarımla denk düşecek bir konu.

İYİ Parti Antalya Kurucu İl Başkanı ve 28’inci dönem 7’inci sıra milletvekili adayı MEHMET BAŞARAN’dan bahsedeceğim. 3 yıl İYİ Parti Antalya İl Başkanı olarak görev yapan bir isim.

Hani bir laf vardır ya, “YEMEDİ YEDİRDİ” diye. BAŞARAN da aynen öyle yaptı. Cebinde ne varsa partisi ve partisine GÖNÜL verdiğini sandığı kişiler için harcadı. Hiç çekinmedi.

KAŞ'tan GAZİPAŞA'ya kadar ANTALYA'nın 19 ilçesini defalarca ziyaret etti, gecesine gündüzüne katıp 5 bin civarında olan üye sayısını 32 BİNLERE çıkardı. Ne yaptıysa partisi için yaptı.

Yaptığı çalışmalar bir kenara atılıp KARŞILIK olarak seçilemeyecek bir sıradan aday yapıldı. Hoş sadece kendisi değil İYİ Parti listesinin tamamı neredeyse ARIZALI. Tepeden inmeler vardı.

Bana göre kendisini bu yolda HEBA etti. Neredeyse bir SERVET harcadı. Kendisine karşı kurulan KUMPAS ve AYAK OYUNLARI ile itibar SUİKASTI bile yapıldı. Tabi kendi hatası yok değil.

Ama işin aslına bakacak olursanız dün kendisi bu tablo karşısında İSTİFA ETTİ. Bundan iki hafta kadar önce bana söylemişti, “Uygun bir zamanda istifa edeceğim” diye. Zaten yapılanlar karşısında bir gün bile kalması fazla MESAİ sayılmalı.

MEHMET BAŞARAN’ı bilenler bilir. Benim kendisi ile yüz yüze tanışmışlığım bir iki ayı geçmez. Gördüğüm kadarıyla, YANLIŞ YÖNLENDİRİLMİŞ, PARA BABASI görülmüş ve çok HIRPALANMIŞ. İşte dedim ya bu siyaset insanı buğday gibi öğütüp un ufak ettiği için SEVMİYORUM diye.

Bu saatten sonra BAŞARAN’ın, “Canımı kurtardım” diye sevinmesi lazım. Kendi deyimi ile ”En büyük servet İTİBARDIR.” Hakikaten öyle. Önerim keyfine bak, hayatını yaşa, tribüne çık olup biteni izle.